yandex

Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği

Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği

Sığırcılık tarıma elverişsiz yerlerde yapılmalı; drenajı zor, düz arazilere ise yapılmamalıdır. Su taşkınlarının önlemesi, hayvanların sıcak havalarda serin kalması ve yemlerin ıslanmasını önlediği için çiftlik, yüksekte seçilmelidir. Hayvanların aşırı sıcaktan ve soğuktan, kirli ve yüksek nemli ortamdan, çamurdan, güneş ve rüzgardan korunaklı şekilde olmalıdır.

Süt besilerinde sığır başına 60-70 cm yemlik alanı bulunmalıdır. Küçük ahırlarda bile her bölmeye en az iki adet suluk düşecek şekilde olmalıdır. Oluk şeklinde suluklarında 15 baş ineğe 1 m uzunluk olacak şekilde dakikada 20 litre su verebilece debide olmalıdır.

Kirli, çamurlu ya da ıslak yatak zeminler, buzağılar için sindirim ve solunum hastalıklarına, düvelerde ise mastitise neden olur. Büyükbaş hayvanların verim sağlayabilmeleri için; yumuşak, kuru ve rahat bir zeminde ve iyi havalandırılmış bir ortamda(rüzgar olmayan) sağlıklı yaşam hakkı vardır.

Buzağılar arasında enfeksiyon genelde hava ie yayılır. Enfeksiyonların uzaklaştırılmasında iyi havalandırma önemlidir. Ayrıca iyi havalandırma, nem artışını engeller ve bakterilerin canlı kalmasını önler.

Besi sığırları; ıslak ve soğuk zeminlerde kalırsa üşütmelere bağlı sperm kalite ve miktarlarında bozukluklarını önler. Süt ineklerinde de meme iltihabı ve meme yapısı bozukluklarını önler. Bu nedenle hayvan yatağı kullanımlarında soğuktan ve bakteriden korunan süt ineklerinde süt veriminin arttığı gözlemlenmiştir. Sığır yetiştiriciliğinde yüksek öneme sahip olan kauçuk hayvan yatağı ihtiyaçlarınız için Santaş satış yetkilimizden bilgi alabilirsiniz.

Yüksek sıcak havalar inekleri strese sokarak vücut ısısı artışının yanında, 10 hayvandan yedisinin solunum sayısı dakikada 80 i aşarsa, yem tüketiminde azalma, salyada artış, süt veriminde azalma ve daha fazla ayakta durma belirtileri gözlenmektedir.

Günlük ortalama sıcaklığın 24 °C’yi geçmesi durumunda süt veriminde başladığı sinyalini vermektedir. 25-26°C lerin hissedildiği koşullarda, serinletme sistemlerinin kullanılması ile her bir başın 2 kg daha fazla süt verdiği görülmüştür. Yaz aylarında sıcaklığa maruz kalıp sıcaklık stresine giren süt ineklerinin veriminde %25 düşüş ortaya çıkmıştır. Bu duruma bağlı olarak ise  kızgınlık sürelerinde kısalma, gebelik oranlarında düşüş ve erken embriyo ölümleri görülmektedir.

Süt inekleri için +5 ile + 21 C arası sıcaklıklar uygun, sağmal inek için ise +10 – +15 C uygundur. Yeterli yem verilmesi durumunda –25 C soğuk şartlarda bile süt sığırlarının verimlerinde önemli bir düşme olmaz, sağlıkları bozulmazken +25 C den sonra özellikle de + 34 C’yi geçtiği durumlarda hayvanların tüm dengesini bozar.

Su püskürtücüler; yem yerken, sağıma girmeden önceki bekleme yerlerinde ineğin sırtını tam ıslatacak şekilde hayvanlar sulanmalıdır. Islatma esnasında hayvan üzerinden yere akan suların; altlık, durak zeminleri ve yemleri ıslatmaması önemlidir. Püskürtme ile sprey etkisiyle değil de ineğin sırtına hortumla su tutma gibi ilkel yöntemler ise ortam nemini arttıracağından hayvanların konforunu bozacaktır.

Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda sindirim sisteminin % 70’i işkembede gerçekleşmektedir. Yani büyükbaş hayvanlara yem verildiğinde, ilk etapta ön mide yani işkembedeki mikroorganizmaları beslenir bu mikroorganizmalar da inekleri besler.

Otlatma ilk ve sonbahar aylarında yapılmalı ancak hayvanlar bu dönemlerde de olsa sabahın erken kırağılı saatlerinde meraya çıkarılmamalıdır. Ayrıca kış aylarında da otlatma yapılmamaldır.

Selüloz bakımından zengin içeriğe sahip yemlere kaba yemler işkembedeki mikroorganizmaların ve asit miktarının düzenlenmesi, geviş getirme ve tükürük salgısını artırması sayesinde tüm büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda kullanılması gereken faydalı bir besin madde kaynağıdır.

Su

Büyükbaş hayvanlarda su tüketimini aşağıdaki faktörler etkilemektedir.

Yem miktarı ve içeriği,

Hava koşulları,

Bulunduğu ortam koşulları (nem, iklim, zemin)

Süt verimi ve laktasyon dönemleri

İneklerde su tüketim miktarı, yediği kuru madde içeriğinin ortalama 4-6 katı kadardır. Günlük 25-30 litre arasında süt alınan 600 kilo ağırlığında bir süt ineğinin su ihtiyacı 100 litreyi bulabilmektedir.

Buzağılar; çevre sıcaklığının 10°C nin altına düşmesi durumunda vücut ısı dengesini sağlayabilmek için ekstra enerjiye, 26°C üzerine çıktığında ise ekstra suya ihtiyaç duyar.

Su ihtiyacının yeterli sağlanmadığı koşullarda et ve süt verimindeki düşüşler olağandır. Bu nedenle hayvanların sürekli ve kolayca erişebilir yerdeki yeterli sayıdaki suluklarında (en az %10’nun istediği zaman su içebilmesi için yeterli uzunluk) temiz, ılık ve taze su olmalıdır. Su yalakları hayvanlar için doğru yükseklikte olmalıdır. Sabah akşam sulama, özellikle sıcak havalarda besilik, yüksek verimli süt sığırlarında, buzağılarda ve gebelerde yeterli olmaz. Hayvanlara her daim su sunmanın mümkün olmadığı durumlarda, en az 3 öğün yapılmalıdır. İdrarın rengi ve boşaltma süresi susuzluğun göstergedir.

Büyükbaş hayvan çiftlikleri için 100 litreden 100 tona Santaş su depoları ihtiyaçlarınıza uygun su depolama yöntemleri için detaylı bilgi ve iletişim için Santaş satış yetkilisine danışabilirsiniz.

Enerji kaynakları

Uzun lifli karbonhidratlar; geviş getirmeyi uyararak sindirim kanalından geçişi düzenlerken lifsiz karbonhidratlar nişasta ve şeker gibi kolay erir. Enerji gereksinimini karşılamak üzere veya esansiyel yağ asitleri kaynağı olarak kullanılabilir.

Nişasta seviyesi, toplam kuru madde esasına göre rasyondaki oranını %24- 27 arasında olmalıdır. Süt ineklerinde nişasta sindirilebilir oranı %70-100 arasındadır. Dışkıda nişasta tayini yaparak rasyondaki nişasta oranın ayarlanması daha doğru olur.

Ham protein: İşkembede parçalanan ve parçalanmayan proteinler ile protein yapısında olmayan azotlu bileşiklerden oluşmaktadır.

Rumen mikroorganizmaları, azot içerir ancak protein olmayan bileşikleri amonyağa dönüştürmesi sayesinde hücre protein veya azotlu bileşiklerinin sentezinde kullanır.

Süt ineği rasyonları düzenlenirken ham protein miktarına ilaveten protein fraksiyonları düşünülmelidir. Süt ineklerinin aminoasit ihtiyacı miktarı süt üretim miktarına bağlı olarak artar.

Mineraller: Hayvan vücut ağırlığı kg başına 50 mg altında ve üzerinde makro ve mikro mineraller şeklinde ikiye ayrılır. Makro mineralleri; sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, klor, kükürt ve magnezyum şeklinde mikro mineralleri de demir, flor, iyot, selenyum, krom, manganez, bakır, çinko ve bor şeklinde düşünebiliriz.

Vitaminler: Büyükbaş hayvanlarda da vücudun üretemediği vitaminler dışarıdan takviye ile alınmalıdır. Bunlar A, D, E, K ile C ve B kompleks şeklindedir.



 WHATSAPP
 İLETİŞİM FORMU